Merhaba arkadaşlar. Adım Serhat. Özel bir kesimde çalışıyorum. Konut sahibim epey yaşlı bir gayrimüslim bayan. Ortamızda en ufak bir sorun olmadı şimdiye kadar. Kiramı günü gunüne veririm. Yeterli insanlardır. Ailesi İsrail TelAviv’de bulunan Rosa teyze kendi halinde bir bayan. Bekar, lakin konutta kalmış kızı ile bir arada oturur. Kızı da kendi halinde, sabah işine giden, aksam meskenine gelen bir bayan. Benim şansıma mıdır nedir, her vakit meskende kalmışlar düştü. Ancak evlenmeye pek niyetim olmadı. Halimden gayet mutluyum.
En son kirayı vermeye çıktığımda, Rosa teyze, “Gel oğlum bir çayımızı iç, hiç sokulgan değilsin sen, utanmana gerek yok!” deyince, samimiyetine güvenip içeri girdim. Başlarda epey tedirgindim, çünkü sıkılgan bir üretim vardır. Bayanlara karşı bu türlü olduğum için, seks hayatım da varsayım edersiniz ki, pek süratli değil. Rosa teyze çayları koyup geldiğinde karşıma oturup beni sorularıyla didiklemeye başlamıştı. Dereden doruktan derken, iş sekse geldi doğal. Korktuğum başıma gelmişti. Rosa teyze benim seks halimi niçin soruyordu ki? Şaşırmıştım, lakin bozuntuya vermedim. “Kuzum o kadar vakittir seni takip ediyoruz, ancak bir gün bile meskene bayan sokmadın?“ deyince, “Ben o denli şeyler yapamam!” dedim.
Önce bir kahkaha attı, sonra yüzüme söyle bir bakıp, “Anlamadım be yavrus, olur mu o denli şey? Benden çekinme, rahatça konuşabilirsin yavrus, demek ki sen am görmemişsin!” dedi. Bende kayış koptu tabi, “Madam, hiç görmez olur muyum, gördüm olağan ki!” deyince, yeniden bir kahkaha attı ki sormayın, güya tornado esiyordu odada. “Amdan lakin fark var be kuzum. İstediğin vakit gel sana am gösterelim!” demez mi. Şok olmuştum. Bayan en az 75 yaşındaydı, fakat dehşet bakımlıydı. O makyaj, o ojeli manikürlü pedikürlü eller ayaklar, gergin bir cilt. Görseniz 40-45 zannedersiniz. “Madam siz bayağı azgınmışınız!” dediğimde, “Beni kimse sikemez yavrus, ben sikiyorum!” dedi. İçimden, tamam dedim Serhat, yarrağı yedin oğlum, bu bayan ya sapık, yada travesti. O anda müsade isteyip kaçmak benim için tek dermandı ve o denli de yaptım. Meskene geldiğimde titriyordum. Üzerimdeki şaşkınlığı attıktan sonra salona geçip düşünmeye başlamıştım. Ne demek istemişti sanki?
Ertesi gün işyerinde kararımı vermiştim, Madamı sikecektim. Deneyimli olan biri fakat bu kadar emin konuşabilirdi. Şayet beni sikmeye kalkarsa, onu rahatlıkla alt edebilirdim. Sonuçta güçlü kuvvetli bir adamdım. Akşama doğru telefon ettim, teklifini kabul ettiğimi söyleyip, bu gece müsait olup olmadığını sordum. “Kızım bu gece arkadaşında, yavrus gel!” dedi. Akşam ziline bastığımda az sonra kalp krizi geçirecek dereceye geleceğimden habersizdim olağan. Kapı açıldı, lakin kimse yoktu. İçeri adımımı atar atmaz, kapının ardında madamı gördüm, ölüyorum zannettim. Güya o bildiğim bayan gitmiş, bir seks olağanüstüsü vardı karşımda…
Madam transparan siyah bir beden çorabı giymiş, ayağında topuklu ağabeye siyah süet bir ayakkabı, makyaj o biçim, saçlar havalı... Manyak olmuştum. “Gel yavrus içeri, aşk odama geçelim!” deyip beni odasına götürdü. Mistik bir havası vardı odanın, mumlar yanıyordu, perdeler sıkı formda kapatılmıştı, içerisi mis üzere parfüm kokuyordu. Sikim çoktan taş üzere olmuştu. Beni yavaş yavaş soymaya başladı. Öylesine ustalıkla soyuyordu ki, daha o anda kendimi onun kölesi olmuş üzere hissettim. Donumu da uslubunca çıkarıp, “Arkanı dön yavrus!” dedi. Aklımdan çabucak beni mi sikecek diye geçirirken, beni domalttı ve göt deliğimi direkt yalayıp emmeye başlamıştı. Deliriyordum, o heyecan, o zevk anlatılmaz bir şeydi. Ve parmağını göt deliğime soktuğunda, başımdan aşağı kaynar sular boşalmıştı. Birden kendimi toparlayıp, madama daldım. Lakin ne dalış. Çılgınlar üzere deviriyorduk. Öylesine açtı ki, resmen sırtımı parcalıyordu. Amını görmek için deliriyordum ve en sonunda o amı gördüm. Am am değil mübarek, güya Esenler garajıydı inanın. Bu türlü büyük bir am görmemiştim. Şok durumdaydım…
“Yasla yavrus!” dedi. Taş üzere olmuş sikimi vıcık vıcık olmuş amına soktum sokmasına da, madam, “Taşakları da sok!” demez mi. “Oha! Neyi sokayım madam?” dedim. “Taşakları da yavrus!” deyince, dalga geçiyor herhalde dedim kendi kendime, ancak hiçte o denli bir hali yoktu. İnanın ben bu türlü birşey görmedim arkadaşlar. Lop diye giriverdi taşaklarım da ve amı sıkıp sıkıp bırakıyordu sikimle taşaklarımı. “Vur yavrus vur, patlat beni!” deyince süratli hızlı sikmeye başladım. Şaklama sesleri peşisıra geliyordu ve madam zevkten ölüyordu. “Yavrus sok, herşeyini sok buraya, el, ayak ne varsa girsin yavrus, yanıyorum ben!” diyordu. “Daha nasıl sikeyim madam, sikiyorum işte ya?” dedim. “Yok yok kesmiyor, daha sert vur!” derken, benim belim kopmuştu sikmekten. Ancak madam orgazm olmuyor, eşşek üzere anırıyordu…
Yok baba, ne yapsan olmuyor! Sonra gözüm şamdandaki kilise mumuna benzeyen hayvan üzere muma gitti. Çabucak söndürdüm mumu ve şamdandan çıkarıp daldırdım amına. Onu da aldı, “Daha, daha!” demeye başladı. Eee yuh yani, kadının amına apartmanı sok, onu da alacak! Neyse, amında mum varken sikimi de götüne soktum ve o denli siktim. Bir mühlet sonra inleyerek orgazm oldu. Doğal ben de bittim. “Nasıl yavrus, am gördün mü?” diye sordu. Görmez olaydım, o neydi öyle! “Aman madam, ben değil siz beni siktiniz, yani anam ağladı, bu ne ya?” dedim. “Öyledir yavrus, bende öyledir. Hele bir de kızımı görsen, ne olurdu kimbilir!” dedi. “Aman madam ben almayım, kalsın!” dedim. Giyinip çıktım.
Ve bir müddet sonra ordan taşındım. Fakat hala madamın o amını düşündükçe şaşırıyorum.